Osman Güngör
Beymelek ve Taş Evler Üzerine
1-Antalya ile Fethiye arasında kalan, Teke yarımadası olarak adlandırılan coğrafya, Antik
Likya Uygarlığının kurulduğu bölgedir. Antik Likya’yı üç bölümde incelersek; Orta
Likya’nın en önemli yerleşimi Myra (günümüz ismi ile Demre) ve yakın çevresidir.
Myra’nın doğu girişinde bulunan dalyanın, kuzey yamacındaki antik yerleşime de İssion
(Beymelek) denmektedir.
Yapı tarzı olarak bölgenin karakteristiği; taştan örülmüş duvarlar, üzeri ahşapla kapatılıp,
geren (killi toprak) yada beyaz toprakla örtülüp, silindirik taşla sıkıştırılmıştır. Taş evlerde
planlama, inşaat malzemeleri, eski Likya’nın yapı tarzına uygundur. (Özellikle tahıl
ambarlarının yapı tarzı Likya mezarları (lahitler) ile benzerlik taşımaktadır) Yapılarda
etraftaki antik kentlerden taşınan devşirme taşlarda azda olsa kullanılmıştır. Evlerin içi
toprak, kireç, saman kullanılarak sıva yapılmıştır. Her evde ocaklık, odalarda ahşap raflar
ve yüklükler bulunmakta, pencerelerde cam olmadığı için, ahşap kepenklerle
kapatılmakta, önünde yine ahşap verandalar bulunmaktadır. Daha sonraları bazı çatılar
kiremitle kaplanmış pencerelere cam takılmıştır.
Beymelek taş evlerinin restorasyonu Kalkınma Bakanlığı Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı
veBeymelek Belediye Başkanlığınca yaptırılmıştır. Köy, Nisan 2013 itibariyle Likya yolu
üzerinde, konaklama yeme içme ve doğa sporları alanında hizmet vermeye başlamıştır.
2-Geçmişten Geleceğe Miras, Beymelek Taş Evleri Projesi
Beymelek Belediyesi, Proje ortağı Demre Kaymakamlığı, İştirakçi ortaklar Tarihi Kentler
Belediyeler Birliği, Antalya Devlet Tiyatrosu, Akdeniz Belediyeler Birliği, Todosk Toroslar
Doğa Sporları Kulübü),Demre Deniz Taşıyıcılar Kooperatifi, Demre Ziraat Odası
tarafından hazırlanıp, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı’nın mali desteği ile hayata
geçirilmiştir.
Anadolu’nun eski uygarlıklarından Likya’nın bir kenti olan İSİON(Beymelek yerleşimi)
,Müllere göre, Kalenin yapımcıları Mısır Tanrılarına izafeten burayı Tanrıça İSİS yeri
anlamında İSİON olarak adlandırmışlardır.
Beymelek Taş Evleri, baharın üç mevsim, yazın bir mevsim yaşandığı, Akdeniz’in
bağrındaki dalyan gölünün 2 km kuzeyinde Torosların eteğinde hoyratça, özgürce
uzanan gizli bahçede, zeytin, harnup(keçiboynuzu),yaban armut’u, palamut, pıynar
ağaçları, begonvil zakkum ve kır çiçeklerinden oluşan köy yerleşkesidir.
Beymelek, tarihi 1530’lu yıllara dayanmaktadır. Kaş kazası kayıtlarına bakıldığında
beymelik cemaati(topluluk, oymak) olarak karşımıza çıkmaktadır. Beymelek adını
Selçuklu emiri Begmelik(Sultan’ın oğlu) den aldığı anlaşılmaktadır.
Osmanlının son döneminde, Konya Karaman üzerinden Antalya’ya gelen göçerler,
buradaki nüfusun artması, otlakiye alanlarının yeterli olmaması nedeniyle, yayla yolundan
Korkuteli üzerinden, bir kısmı Denizli, Aydın bölgesine, diğer gruplar Fethiye’ye göçerler.
Burada da, mera alanlarını yeterli olmaması, çeşitli anlaşmazlıklar sonucu tebdili
mekan(yer değiştirme) ederek Beymelek, Demre bölgesine göç ederler.
1842 yıllarında İngiliz amiral Jeoloji ve Coğrafya uzmanı Thomas Spratt ve doğa bilimcisi
Profesör Edward Forbes, Beymelekİsion Kalesi ziyaretlerinde, yazılarında, etrafta
sürülmüş toprak araziler ve birkaç kıl çadırdan bahsetmektedirler. Bugün yaşayan
Beymelek halkının, göçerlikten yerleşik düzene geçişi bu yıllara dayanmaktadır. Yapı
tarzı olarak bölgenin karakteristiği taş duvarlar örülmüş, üzeri ahşapla kapatılıp,
geren(killi toprak) yada beyaz toprakla örtülüp, silindirik taşla sıkıştırılmıştır. Taş evlerde
planlama, inşaat malzemeleri, Eski Likya’nın yapı tarzına, Özellikle tahıl ambarlarının
yapı tarzı, Likya mezarları(lahitler) ile benzerlik taşımakta, taş yapılarda, etraftaki antik
kentlerden taşınan devşirme taşlarda azda olsa kullanılmıştır.
Evlerin içi toprak, kireç, saman kullanılarak sıva yapılmıştır. Her evde
ocaklık(şömine),odalarda ahşap raflar ve yüklükler bulunmakta, pencerelerde cam
olmadığı gibi ahşap kepenklerle kapatılmakta, önünde yine ahşap verandalar yapılmıştır.
Daha sonraları yakın dönemde çatılar kiremitle kaplanmış, pencerelere cam takılmıştır.
Alternatif Rotalar, Yörük Yolları
Fethiye’den Antalya’ya Likya yolu çevresinde; sahil ve dağ yerleşimlerini birbirine
bağlayan birçok patika vardır.
Antik Likya’nın; ulaşım, ticaret, savunma amaçlı kullandığı yollar; daha sonraları bölgeye
yerleşen Yörükler tarafından da göç, ulaşım ve ticaret amaçlı olarak kullanılmıştır. Bu
sebeple antik şehir ve yerleşimleri birbirine bağlayan yol ve patikaların izleri, günümüzde
de canlıdır. Likya Yolu uzun mesafe yürüyüş rotası olması nedeniyle; antik şehirleri,
yerleşimleri, tapınak ve kiliseleri birbirine bağlayan patikaları görmemekte ama hemen
yakınından geçmektedir.
Beymelek çevresi Rotaları
Myra-Kaya altı-Kınık-Ission ve Taş Evler rotasında; halk arasında döşeme diye bilinen taş
döşemeli yol görülmeye değerdir.
Beymelek Taş Evlerden sonra; Dalyan-Symbolon üzerinden devam edip Belen, Bonda
üzerinden Limyra (Finike) ya ulaşan, imparator Claudius’a adanan anıtlı, taş duvarlı yol
boy mutlaka yürünmelidir.
Orta Likya Tarihi eser zenginliği ve Yürüyüşlerde denize girebilme şansı
En çok antik şehir ve tarihi eser, Orta Likya’da Kaş-Finike arasındaki bölgede
bulunmaktadır. Antik Likya ve Roma dönemi yerleşimleri, bu bölgede hem sahilde hem
de dağlık alanlarda kurulmuştur. Böylece bu bölgedeki rotaları yürürken denize girip
serinleme şansı da bulunmaktadır.
Sahiller ve Carettalar
Demre, Beymelek sahilleri; Dünyanın eski yaşayan canlıları olan CarettaCarettaların
yumurtalarını bıraktıkları ince kumlu ve çakıllı Akdeniz’in en temiz sularındandır.
Kuş Gözlem Evi
Dalyan mevkiinde bulunan gözetleme evinde yöreye özgü kuşlar izlenebilmektedir.
Özellikle Gün doğumu ve günbatımında Dalyan fotoğrafçılar için muhteşem renkler
sunmaktadır.
Endemik Bitkiler ve Ağaçlar
Bölge, yöreye özgü asa yapımında kullanılan sandal ağaçları, keçi boynuzu ağaçları,
zeytin ağaçları, yaban armudu, dağ çileği, bitkiler ve kır çiçekleri ile zengindir. Koruma
altında olan ve dünyada sadece bu bölgede yetişen Toros Sedirleri de anıt ağaçlardır.
Sanat Evi
Konuklarımız için Taş Mektep Sanat Evi’nde hobilerine göre çalışma olanağı
sağlanmaktadır. Konuklar; Sanat Evindeki sosyal aktivitelere de katılabilmektedir.
Kahvaltı, Akşam Yemeği, Menü
Geleneksel Yörük kahvaltısında; keçi peyniri, tereyağı, bölgede yetişen zeytin ve
zeytinyağı mamulleri, keçiboynuzu pekmezi, tahin, el yapımı reçeller, çiçek balı, el yapımı
ekmekler, yufka çörek, doğal olarak yetişen tavukların kümesinden alacağınız yumurtalar
servis edilmektedir.
Beymelek Dalyanın karakteristik mavi yengeç mutlaka tadılmalıdır. Yine olta
balıkçılarımızın günlük getirdiği balıklar mevsimine göre çeşitlilik göstermektedir. Doğada
yetişen köy ve peç kuşlarıda da menü de bulunmaktadır.
Yürüyüş yolu Üzerindeki Antik Şehirler, Yerleşimler üzerine Bilgi
1-Beymelek Taş Evler : Taş Evlerin Bulunduğu Yukarı Beymelek, hem antik yerleşim
hem de geleneksel Türk Yerleşimi kalıntıları ile dikkat çekmektedir. Kalkınma Bakanlığı
veBeymelek Belediyesinin alternatif turizmi destekleme projesi kapsamında “Geçmişten
Geleceğe Miras Beymelek Taş Evleri” adıyla hayata geçirilmiştir. Taş evlerin
restarosyonunda eski Likya ve sivil mimari örneği yörük yapı ve yaşam tarzı
korunmuştur. Köy, Nisan 2013 itibariyle Likya yolu üzerinde, konaklama, yeme-içme ve
doğa sporları alanında hizmet vermeye başlamıştır.
2- Belos (Bonda) : Antik şehirde, Roma ve erken Bizans dönemlerinden cadde,
konutlar, Likya tipi lahit mezarlar, kilise, zeytin ve üzüm işlikleri mevcuttur.
3- Kaklık Antik Yerleşimi : Myra dan doğu istikametine giden yol Dalyan(Symbolon) ın
doğu kıyısından zigzaglar çizerek Kaklık antik yerleşiminden geçerek Finike(Limyra) ye
devam etmektedir. Bu yolda imparator Claudius onuruna yapılmış olan anıt günümüz
dede görülebilmektedir.
4- İsion Kalesi: Yukarı Beymelek Mevkiinde bulunan, adını Mısır Tanrıçası İSİS`ten
alanİsion kalesi, M.Ö. 2. y.y.`da Myra`nın savunulması, yol ağının ve tarımsal üretim
alanlarının korunması amacı ile kurulmuştur. Kuleler iyi korunmuş durumda olup,
çevresinde birçok kalıntı bulunmaktadır.
5- Yılanbaşı/Partaessos(İsion Antik Şehri) : Denizden 600 mt. yükseklikte hilal biçimli
bir tepe üzerine kurulmuş olup, klasik çağdan Bizans dönemine kadar çeşitlenen, güney
eteklerinde yoğun konut kalıntıları, 10 a yakın sarnıç, kale ve batı ucundada bir Bizans
kilisesi bulunmaktadır. Kuzeyin dede 4 adet lahit mevcuttur.
6- Günağı Kilisesi/Karacaören Yerleşimi: Yılanbaşından 1 Km. kuzeyde Günağı diye
adlandırılan yerde 3 nefli bir kilise bulunmaktadır. Kilisede insan yüzü betimlerinin
bulunduğu fresk izleri, işlenmiş sütun başlıkları ve arşitrav blokları mevcuttur. 600 mt.
Kuzeydoğusunda karaca ören yerleşim yerinde 20 kadar ev duvarları, 13 sarnıç, 5 adet
sütun parçası, bir işlik yapısı ve ezme taşı bulunmaktadır. Bu yerleşim yeri Ala kilisenin 2
- Doğu-Güneydoğusundadır.
7- Alakilise/Zeytin: BaşmelekGabriel`e adanan kilise 6.yy`a tarihlenmektedir.
Çevresinde 36 konut yapısı, her eve ait sarnıç ve işlikleriyle antik köy yerleşimi kalıntıları
bulunmaktadır. Kilise Likya yolu üzerindedir. Zeytin’de; Likya ve Roma döneminde
tarımsal üretim yapılan yerleşkenin taş setleri günümüz dede kullanılmaktadır.
8- Muskar(Trebandai) : Demre(Myra) ve Myros çayına bakan dağların yamacında
bulunan içinde kale, akropol ve kaya mezarları bulunan, surlarla çevrili, tarımsal alanları
ve yolları korumaya yönelik kurulmuş olan geçmişte 300.000 kişinin yaşadığı söylenen
birçok irili ufaklı yerleşimden oluşan antik bölgedir.
9- SionManastırı : Çam dağı tepesindeki yekpare beyaz kireç taşından kesilmiş bir
anakaya oyularak inşa edilmiştir. Monolithik kilisenin bulunduğu çam dağının eteğinde 20
civarında konut, sarnıçlar ve 2 işlik mevcuttur. Sarnıçlardan birinde haç kabartması
mevcuttur. Kutsal manastırda Sionlu Aziz Nicolaus, iki kardeşi ve oniki rahiple beraber
yaşadığı tahmin edilmektedir. Manastırın kuzeydoğusunda, Karabel/Çağman anayolunun
üzerinde büyük blok taşlarla inşa edilmiş olan, Asarcık kilisesi ve Karabelharabeleride
görülmeye değerdir.
10- Myra: M.Ö. 5. yy ’da kurulduğu düşünülen, Likya Uygarlığının 3 oy hakkına sahip 6
kentinden birisi olan Myra; denize ve ticari liman Andriake`ye bağlanan Myros çayının
batısına, iç Likya’ya bağlantısı olan şimdiki Demre ovasındaki dağ yamaçlarına
kurulmuştur. Orta Likya’nın ticaret, savunma ve dini merkezi olarak en önemli antik
kentidir. Likya klasik Çağ kültürünün, en önemli eserleri olan yamaçtaki kayalara oyulmuş
kaya mezarları ve anfi tiyatrosu ile ünlüdür. Günümüzde halen kazı çalışmaları Akdeniz
Üniversitesi tarafından devam ettirilmektedir. Yıllık 500.000 ziyaretçi Myra’ya gelmektedir.
11- Noel Baba Müzesi: Demre şehir merkezinde bulunan kilise, Bizans dönemi kilise
mimarisinin en önemli örneklerindendir. Ününü, denizcilerin ve çocukların koruyucusu
Aziz Nikolas`tan alan kilise, eski çağlardan günümüze halen dini merkez olma özelliğini
korumaktadır. Her yıl 600.00 kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Aziz Nikolas`ın kemikleri
1087 yılında Barili tacirler tarafından kaçırılmış olsa da mezarı halen ziyarete açıktır. Her
yıl, Aziz Nikolas`ın ölüm yıldönümü olan 6 Aralıkta adına ayin düzenlenmektedir. Kilisede
restorasyon ve kazı çalışmaları aktif olarak devam etmektedir.
12- Andriake(Çayağzı) : St. Paul’un de ziyaret ettiği, Myra`ya bağlı olan Orta Likya`nın
en önemli doğal, ticari liman kentidir. Liman girişini daraltan kuzey ve güneydeki tepeler
üzerine yapılan surlar iç limanın güvenliğini sağlamıştır. 8 bölümden oluşan Hadrian tahıl
ambarları (Granaraium) yerleşimin en görkemli yapısıdır. Halen Akdeniz üniversitesi
tarafından sürdürülen kazılar sonucu; Akdeniz bölgesinin en eski tarihli yahudi tapınağı
(sinagog), kiliseler, hamamlar, dükkân ve depolar gün ışığına
çıkarılmıştır. Granaraium`un ülkemizdeki ilk ve tek Likya müzesine dönüştürme amaçlı
restorasyon projesi halen sürmektedir. Andriake limanından kalkan teknelerle yıllık
500.000 kişi kekova bölgesini ziyaret etmektedir.
13- Sura (Soura) :Andriake’nin(Çayağzı) sahilinin kuzeyinde bulunan vadinin
yamacına kurulmuş olan Myranın hemen batısında yer alan Likya dönemi Apollon
kehanet merkezidir. Çevresinde dağınık halde lahitler ve aşağıda yer alan vadide Apollon
tapınağı ile bir kilise bulunmaktadır. Demre-Kaş yolu üzerindedir.
14- Gürses: Myra’ya bağlı tipik bir Likya kale yerleşimidir, Myra’nın 6 km. kuzeybatısında
Demre- Kaş yolu üzerinde bulunmaktadır. Yerleşimde; sur duvarları, yapı kalıntıları ve
lahitler görülebilmektedir.
15- Istlada(Kapaklı) : Orta Likya’nın, geleneksel şifalı bitkisi, sepet yapımında da
kullanılan, hayıt ağaçlarının yoğunluğu nedeniyle yerel dilde Hayıtlıolarakta bilinir. Likya
yolunun üzerinde bulunan antik kent`te bir çok lahit vardır.
16- Hoyran: Demre – Kaş karayolunun güneyinde, Likya Yolunun geçtiği Istlada`nın
kuzeyindeki Eseler dağının tepesinde kurulmuş olan etrafı surlarla çevrili bir bey kalesidir.
Likya döneminden Bizans dönemine kadar kalıntılar bulunmaktadır. Antik kentin girişinde
anıt mezarlar, kral mezarları ve lahitler mevcuttur. Kentin denize bakan kısmında birçok
yapı kalıntısı vardır, bu açıdan Andriake, Kekova, Simena, Üçağız, Istlada ve Akdeniz
panoramik olarak kuşbakışı görülür. Antik şehirde 23 tane yazıtlı lahit ve birçok
üzüm/zeytinyağı işliği bulunmaktadır. Likya yoluna eski bir patikayla bağlanmaktadır.
Sonuç
Beymelek taş evlerinin restorasyonu Kalkınma Bakanlığı Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı
veBeymelek Belediye Başkanlığınca yaptırılmıştır. Köy, Nisan 2013 itibariyle Likya yolu
üzerinde, konaklama yeme içme ve doğa sporları alanında hizmet vermeye başlamıştır.
🔥48
Harika bilgiler, çok teşekkürler, hemen kalkıp gitmek istedim
Git, hem mekanı, hem sahiplerini, hem de etrafı çok seversin sevgili Funda.