
Sevdiğim coğrafyalar. Az insan, az bina, az trafik; bol bol vahşi doğa.Yüksek dağlar; donmuş denizler, ormanlar, plajlar. Legoya benzeyen yerleşkeler. Gözü rahatsız eden hiç bir […] devamı…
Yurt içi ve yurt dışı gezilerimden izlenimlerim, fotoğraflarım
Sevdiğim coğrafyalar. Az insan, az bina, az trafik; bol bol vahşi doğa.Yüksek dağlar; donmuş denizler, ormanlar, plajlar. Legoya benzeyen yerleşkeler. Gözü rahatsız eden hiç bir […] devamı…
Salvador… Tüm Azizler Körfezi’nin Aziz Kurtarıcısı olarak anılan şehir. Mimarisi, gastronomisi, keyifli yaşamı ve ağırlıklı olarak Afro Brezilya kültürü ile ülkenin en renkli yerlerinden biri […] devamı…
2 gece konakladığımız Juma Amazon Lodge, Costa Rica’da konakladığımız yere göre oldukça ilkel. Ben 2 günden fazla kalamazdım burada. Hiç öyle kendimi dinleme, kimseyle konuşmama […] devamı…
4 saat süren en uzun iç uçuşumuzu gerçekleştirip Rio’dan ülkenin kuzey batısında bulunan Manaus’a geldik. Amazonas Eyaletinin merkezi ve eyaletin en büyük şehri. Rio Negro […] devamı…
Dağ ve deniz arasında kurulmuş Rio. İlk gün hiç cazip gelmedi bana. İstanbul’dan ayrılmadan önce her arkadaşım, aman çantana dikkat et, aman tek başına gezme, […] devamı…
Favelalar Rio’nun en az Kurtarıcı İsa Heykeli, Rio Karnavalı, plajları kadar kültürünün bir parçası. Şehirde 950 kadar favela bulunuyor. Bunlardan 30 veya 35 tanesine polis […] devamı…
Dolu dolu, çok kapsamlı bir Brezilya turunu tamamlayıp yurda döndüm. Ülke çok büyük. Güney Amerika kıtasının neredeyse tamamını kaplamış. Şili ve Ekvador dışında bölgedeki tüm […] devamı…
2017 yılı Haziran ayında yapmış olduğumuz Gürcistan/Ermenistan gezimizin Gürcistan topraklarındaki son ayağı olan Kazbegi’ni yazmakta nedense çok geç kaldım. Bütünlüğü içimde kaybettim maalesef. Ancak bu […] devamı…
İşte ben bu yaylaya çarpıldım. Hem Muğla’nın içinde, hem dışında. Yüksek binaları, AVM’leri geçip sağa sapıp az gittikten sonra kendimi tamamen doğal bir ortamda buluverdim. […] devamı…
Gittim mi gittim. Gördüm mü, evet gördüm. Boyum uzadı mı? Hayır…. Yani mutsuz döndüm. Tek tesellim, aklımda kalmamış olması. Eğer gitmemiş olsaydım, hadi Banu, hadi […] devamı…
Temmuz ve Ağustos aylarında Datça’nın sıcağı beni her geçen yıl daha fazla rahatsız etmeye başladı. İşte bu yüzden, şu sıcak günlerde kaçabileceğim, konaklayabileceğim pansiyonun olduğu […] devamı…
Çok uzun zamandır bir Datça düğünü yazmak istiyordum da elimde hiç görsel yoktu. Sonunda muradıma erdim. Misafirin misafiri olarak Belen köyünde bir düğüne davet edildik. […] devamı…
Tam 6 aydır hazırlandığım, çok gitmek istediğim, görmediğim son 3 Orta Amerika ülkesi olan Panama, Nikaragua ve Kosta Rika gezisi 21 Ocak’ta başladı. Bir şeyi […] devamı…
Varşova öyledir, böyledir; kalitelidir, moderndir, geniş bulvarları, çeşmeleri, büyük meydanları ve Chopin’in kalbinin gömüldüğü/saklandığı kilisesi ile muhteşemdir. Falan filan…. Orada bir de Yahudi Gettosu mevcutmuş. […] devamı…
Daha yazmam gereken onca yer varken, hepsini atlayıp burasını önceliğim haline getirmem vicdani sorumluluğuma ait. Allah bana gördüklerimi unutturmasın diyorum. Bir canlının diğer canlıya yaptığı […] devamı…
Avrupa’da kalıcı olarak oturulan en yüksek, 2200 metre, yerleşim. Svaneti bölgesinin simgesi olan kule evlerin olduğu yerleşim. Orta çağ şehirlerinin taş yapısına yakışan olağanüstü güzellikteki […] devamı…